IQNA

Sömürgeci İlişkiler; Tekfiri terörizmin Büyüme Alanı

9:20 - February 09, 2016
Haber kodu: 3458940
Tahran, 9 Şubat 2016-Tarihsel kayıtlar açıkça göstermektedir. Tekfiri terörizm IŞİD gibi grupların sömürgeci ilişkiler bağlamında ortaya çıkmasına ve büyümesine yol açmıştır.

IQNA-Aşırıların inancı her zaman özgün ve düşünsel akımlara paralel olarak toplumda mevcut oldu. Ancak mantığa dayalı zengin içerikli İslam düşüncesi kendi içinde her zaman sapkın inançların üstesinden gelmiştir.

Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasından sonra Büyük Britanya can çekişen Al Suud iktidarını destekleyerek bu kanser tümörünü canlandırdı. Sonuçta bu bölgenin siyasi geleceğinde köklü bir değişimin oluşumuna yol açtı. Son olarak 12 yüzyıl boyunca İslam dünyasında yasaklanmış olan yobaz inançları ile bu bedevi kabile tekrar gücünü topladı ve bölgede şiddet ve bölünme tohumlarını büyüttü.

Bugün vahabi şeyhler Suriye, Irak ve diğer bölgelerde Müslümanların öldürülmesini sadece caiz değil vacip olarak kabul etmektedir. Suudi rejim teröristlere mali ve ideolojik desteği ile kavimsel ihtilaflar ve şiddet talep eden davullar çalmaktadır. Bu arada batı ülkeleri politikacıları ve hükümetleri dünyanın uzak bir noktasında bir Siyonist yaralandığı haberini işittiklerinde kızgın ve üzgün olmakta. Irak Suriye, Yemen ve dünyanın diğer bölgelerinde tekfiri teröristlerin cinayetleri sonucu cansız cesetleri görünce sessiz kalmaktalar.

İkinci dünya savaşından sonra yani Amerika İngiltere’nin yerini Arap dünyasında egemen güç olarak aldığı zaman bu ülke Suudi rejimi kendi adsız sömürgesi gibi kabul ederek vahabiyeti daha fazla destekledi.

Amerika 11 Eylül 2001 şüpheli olayından sonra Vahabileri desteklemeye devam etti. Suudilerle eşzamanlı Katar başarılı bir şekilde batı ülkelerinin siyasi ve medyasal desteğini aldı. Sonunda ‘cihad’ ‘şehadet’ gibi İslamın değerli kavramları sömürge oyuncularının elinde yeni model bir araç olarak kullanılmasına yol açtı. Şimdi Amerika ve müttefikleri sözde ‘IŞİD karşı koalisyon’ kurulması yoluyla terörle mücadele ettiğini iddia etmektedir.

Şahitler ve gözetmenler Suriye ve Irakta bu insanlık dışı eylemlere defalarca tanık olduklarını söylediler. Amerika liderliğinde koalisyon kuvvetleri uçakları aslında IŞİD teröristleri tarafından kontrol edilen bölgelere silah, malzeme ve lojistik destek sağlamaktadır.

Buna ilave olarak güçlü kanıtlar IŞİD teröristlerinin İsrailin tıp merkezleri ve hastahanelerinde tedavi edildiğini göstermektedir. İsrailli yetkililer örneğin Bünyamin Netenyahu şimdiye kadar defalarca bu rejimin hastahanelerinde tedavi gören IŞİD teröristlerini ziyaret etmiştir.

Irak parlemento temsilcilerinden birisi geçtiğimiz haftalarda ‘ Amerika’nın IŞİD karşı mücadelesi büyük bir yalandan başka birşey değildir. Eğer Amerika bu terörist grupla savaşmak isteseydi onları yıllar önce yok edebilirdi’ açıklamasını yaptı.

Kur’anı Kerim’de Kasas sûresi 5 ayetinde zalimlere karşı ezilenleri zaferi vaat edilmektedir. Şöyle yazmakta: «وَنُرِيدُ أَن نَّمُنَّ عَلَى الَّذِينَ اسْتُضْعِفُوا فِي الْأَرْضِ وَنَجْعَلَهُمْ أَئِمَّةً وَنَجْعَلَهُمُ الْوَارِثِينَ Biz istiyorduk ki o yerde güçsüz düşürülenlere lûtufta bulunalım onları önderler yapalım. Kendilerini (firavun’un yerine) mirasçılar kılalım.

3472008

captcha