IQNA

Tekfir; Suudi Arabistan'ın siyasal temellerini güçlendirmek için bir araç

10:13 - September 21, 2016
Haber kodu: 3460369
Tahran, 21 Eylül 2016- Suudi vahabi müftü tarafından İran'ın tekfirci olarak adlandırılması yeni bir haber değildir. Çünkü Suudi siyasal sisteminin temeli tekfir fikrine dayanmaktadır. Suudi rejim tekfiri kendi sisteminin temellerini güçlendirmek için silah olarak kullanmaktadır.

Tekfir; Suudi Arabistan'ın siyasal temellerini güçlendirmek için bir araç


IQNA- Uluslararası ilişkiler analisti bir makalesinde
«التکفیر السیاسی فی مملکة‌ آل سعود: من العمید الی الحفید» (Arabistan'da siyasi tekfir; liderlerden torunlara kadar) başlığı altında Suudi Müftüsü Abdülziz Al Şeyh'in İranlıların tekfirci oldukları hakkındaki son boş sözleri yer almaktadır.

Şöyle yazmaktadır: Suudi müftüsü tarafından İran'ın tekfir edilmesi yeni bir haber değildir. Ancak bu yaklaşım genellikle Suudi Arabistan Krallığı'nın temelinin kurulduğu tekfiri düşünceden türetilmiştir. Aslında tekfir Suudi Arabistan'ın kendi siyasi sistemini güçlendirmek için kullandığı bir araç ve silahtır.

Vahabiyet mezhebinin kurucusu Muhammed b. Abdulvahaba ulaşan Al Şeyh ailesinin nesli İranlıları tekfir ederek Mina faciasında Beytul Harem'deki hacıların öldürülmesini haccın en feci olaylarından bir ünvanı ile bir anlamda çirkin ve kaba bir tabirle İranlıları Müslümanların düşmanı olarak tanıtması şaşırtıcı değildir. Oysaki yürekleri yakan Mina faciasında 30 İslam ülkesinden 464 İranlı hacı olmak üzere yedi bin hacı şehit olmuştur.

Şeyh Abdülaziz Al Şeyh Suudi Arabistan'ın Mekke gazetesine yaptığı açıklamada İranlılar tarafından Hac mevsiminde Suudi Arabistan'ın eylemlerinin beğenilmemesinin garip olmadığını çünkü İranlıların Müslüman olmadığını ve Mecusilerin soyundan geldiklerini Müslümanlarla özellikle Ehli sünnet ile düşmanlıklarının kökenlerinin tarihte yattığını iddia etti!

Suudi rejimi müftüsü İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei'in sözlerine cevaben tekfir silahını kullanmıştır. İmam Hamanei bu mesajında Müslümanlardan Haremeyni Şerifeyn ve Hac idaresi için ciddi şekilde düşünmelerini istemişti. Çünkü Arabistan yetkililerinin Müslümanlardan özür dileyecek yerde utanmaz bir küstahlıkla Mina olayı hakkında inceleme komisyonunun oluşturulmasında baştan savma davrandıklarını belirtti. O konuşmasının sonunda Suudi yetkililerinin eylemlerine ki Mina hadisesinde zarar görenleri gene aynı olayda şehit olanlarla birlikte aynı konteynırlara koymalarına işaret ederek Suudilerin yaralıları tedavi etmek yerine onların ölmelerine yardım ettiklerini vurguladı.

Bu meseleler yüzünden bu seferde Suudi Arabistan'da tekfiri düşüncenin ilk teorisyeni Muhammed b. Abdulvahab'ın torunu tarafından İranlıların tekfir edildiği bildirinin yayını uzak bir ihtimal olarak görülmemektedir.

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif Twitter sosyal paylaşım sitesi kendi hesabında şöyle yazdı: Gerçekten İranlıların İslamı ile Suudilerin tebliğ ettiği aşırıcılık, ayrımcılık ve terörizm ile en ufak bir benzerliği yoktur. Zarif'in bu sözleri Çeçen Cumhuriyetinde Ehlisünnet ve cemaat konferansında vurgulandı. Konferansta Vahabizmin Ehlisünnet ve cemaat inanç çemberinin dışında bulunduğu konusu üzerinde duruldu.

3531685

captcha