Haberimize başlamadan önce gelin kısa bir tura çıkalım. Dünyanın dört bir yanında Müslüman halka yönelik uygulanan bazı baskılara göz atalım. Orta Afrika Cumhuriyeti'nde on binlerce Müslüman'ın ibadet etmesi yasaklanıyor, camilerini onaramıyorlar, hatta zorla Hıristiyanlığa geçiriliyorlar; özetle etnik temizlikle karşı karşıyalar. Myanmar'da vatandaş sayılmayan binlerce Arakanlı her gün Budist milislerin baskılarından dolayı evlerinden oluyor.
Fransa'da tesettür mayosuyla denize girilmesinin yasaklanması ne kadar adil? Ya da ABD'de sadece Arapça konuştukları için herkesin gözü önünde uçaklardan indirilenlerin suçu ne? İngiltere'de notları diğerlerinden yüksek olmasına rağmen iyi iş verilmeyen Müslüman kızları unutmamak lazım. İsrail de Filistinlilere yönelik zulümlerine her gün yenisini ekliyor.
Müslümanlara yönelik baskı bu denli yüksekken; İslamiyet sürekli neye hizmet ettikleri belli olmayan DEAŞ, Boko Haram ve El Kaide gibi terör örgütleriyle aynı cümlelerde anılıyor. Bu terör örgütlerinin korkunç saldırıları nedeniyle dünyanın gözü, Müslümanlara karşı uygulanan baskıları görmüyor.
Müslümanlığın 'terör', 'militan'
'saldırı' gibi aslında yanyana gelmemesi gereken kelimelerle
özdeşleştirilmesinden kim sorumlu: Basın? Sosyal medya? Filmler? Devletler?
Birçok farklı konu hakkında araştırmalar yayımlanan 416 Labs isimli internet sitesi bir rapor yayımladı. Çalışma kapsamında ABD merkezli The New York Times gazetesinin 1990-2014 arasında yazılı ve dijital ortamda yayımlanan 2.6 milyon makalesi incelendi. Sonuçlara göre bu tarihlerdeki haberlerde İslam yüzde 57 oranında olumsuz yansıtıldı. Aynı dönemde kanserin olumsuz yansıtılma oranı yüzde 34'te, uyuşturucunun ise yüzde 47'de kaldı.
Araştırma ekibinden Usaid Siddiqui,
"Açıkçası çalışmaya başladığımızda İslam'ın makalelerde en çok olumsuz
gösterilen konularından biri olacağını düşünmüştük. Ancak İslam'ın kanserden
bile daha kötü gösterilmesi bizi gerçekten çok şaşırttı" dedi.
Aynı raporda, 2014'te NYT'de günlük 5.4 haber başlığında İslam'ın geçtiği
saptandı. Araştırmacılar, bu oranın 2013'e göre 10 kat artmasını terör örgütü
DEAŞ'a bağladı. 2014'te İslam ile ilgili negatif haberler yüzde 68'e sıçradı.
Oysa bu oran 2009'da yüzde 35'lerdeydi.
Araştırmacılara göre NYT kasıtlı bir
şekilde İslam'ı olumsuz göstermiyor, ancak çalışmaların da ana akım medyadaki
Müslümanlığa karşı ön yargıyı açıkça ortaya koyuyor. Bu nedenle İslamofobi
körükleniyor.
GÜNDE 7 BİN TWEET
Peki sosyal medyada vaziyet nasıl? Düşünce kuruluşu Demos'un atılan Tweet'lere
yönelik yaptığı bir araştırma aslında tüm gerçekleri açıkça gözler önüne serdi.
Buna göre Temmuz 2016'da dünya genelinde her gün 7 bin İngilizce İslamofobik
Tweet atıldı. Söz konusu Tweet'lerin İslam karşıtı olduğu, nefreti körüklediği ve
aşağılayıcı olduğu saptandı.
Raporda, bu kullanıcılara yönelik
herhangi bir adımın atılıp atılmadığı konusunda Twitter'dan istenilen
cevapların gelmediği kaydedildi. İslam karşıtı Tweet'lerin özellikle
Fransa'daki terör saldırılarından sonra tavan yaptığı belirtilen rapora göre en
fazla İslamofobik paylaşım yapılan ülkeler İngiltere, Hollanda, Fransa ve
Almanya oldu.
Hollywood ön yargılı
Sabah